Obezite, önemli bir halk sağlığı sorunudur ve göz sağlığı için de önemli bir tehdit oluşturabilir.1
Koroner kalp hastalığı, tip 2 diyabet, hipertansiyon, felç, dislipidemi (lipoproteinlerin işlevsel bozukluğu), osteoartrit (kireçlenme) ve uyku apnesi gibi birçok sistemik hastalık için belirlenmiş bir risk faktörüdür.1
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), obeziteyi vücut kitle indeksi (VKİ*) 30 kg/m2 veya daha fazla, aşırı kilolu ise VKİ  25 kg/m2  ile 29.9 kg/m2 arasında olan bireyler olarak tanımlamaktadır.1
Obezite, gençlerden yaşlılara kadar geniş bir yaş grubunu etkiler.1
*Vücut Kitle İndeksi (VKİ), bir kişinin boyunu ve kilosunu kullanarak basit bir hesaplamadır. Formül VKİ = kg/m2’dir; burada kg, bir kişinin kilogram cinsinden ağırlığı ve m2, metre cinsinden boyunun karesidir. Bir örnekle nasıl hesaplandığını anlatalım:2
		 
	 
	
		
			*Vücut Kitle İndeksi (VKİ), bir kişinin boyunu ve kilosunu kullanarak basit bir hesaplamadır. Formül VKİ = kg/m2’dir; burada kg, bir kişinin kilogram cinsinden ağırlığı ve m2, metre cinsinden boyunun karesidir. Bir örnekle nasıl hesaplandığını anlatalım:2
- Boyunuz (yükseklik): 1.75 metre
- Boyunuzun karesi: (1.75 m) x (1.75 m) = 3.06 m2
- Kilonuz (ağırlık) : 75 kg
VKİ= kg/m2= 75/3.06=24,5
25.0 veya daha fazla VKİ aşırı kilolu iken, sağlıklı aralık 18,5 ila 24,9’dur. VKİ, 18-65 yaş arası çoğu yetişkin için geçerlidir.
Koroner kalp hastalığı, tip 2 diyabet, hipertansiyon, felç, dislipidemi (lipoproteinlerin işlevsel bozukluğu), osteoartrit (kireçlenme) ve uyku apnesi gibi birçok sistemik hastalık için belirlenmiş bir risk faktörüdür.
Son zamanlarda, obezitenin görme keskinliği üzerinde olumsuz etkileri olabileceği bildirilmiştir.
Obezite farklı göz şikayetleri içerisinde katarakt, glokom, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu ve diyabetik retinopati ile ilişkilendirilmiştir.
OBEZİTE VE KATARAKT
Obezitenin katarakt gelişimi için bir risk faktörü olduğu öne sürülmüştür. Herhangi bir VKİ seviyesinde, 2 birim artış, katarakt riskinde %12’lik yükselişe neden olabileceği düşünülmektedir.1
Ayrıca obezite, diyabet, glukoz intoleransı, insülin direnci, hiperlipidemi ve hipertansiyon gibi ilişkili komplikasyonları ile de katarakt ile ilişkilendirilmiştir.
		 
	 
	
		
			OBEZİTE VE GLOKOM
Obezitenin bileşenleri arasında yer alabilen yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri şikayetleri de göz sağlığını etkileyebilir. Artan kan basıncı, yükselmiş siliyer arter basıncı yoluyla aköz hümörün* yapısının ve işlevselliğinin bozulmasına yol açabilirken, yüksek kan şekeri düzeyi de sıvının göz içi boşluğa akmasına neden olabilir.1
Her iki mekanizma da sonuçta yüksek göz içi basıncı (GİB) ile sonuçlanabilir.
*Aköz hümör, gözün ön ve arka odacıklarını ve göz bebeğini dolduran şeffaf bir sıvıdır. Genellikle aköz çıkışın bozulması, göz içi basıncının (GİB) yükselmesine neden olur. GİB’deki bu yükselme, glokom için önemli bir risk faktörüdür.
Özetle, obezite ile yüksek GİB arasındaki ilişkiyi destekleyen klinik çalışmalardan elde edilen önemli kanıtlar vardır.
OBEZİTE VE YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONU
Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (YBMD), fotodinamik terapi (ışığa duyarlı ilaç ve anormal hücreleri yok etmek için ışık kaynağı içeren bir tedavi yöntemi), anjiyogenezi (var olan damarlardan yeni kan damarlarının oluşması) engellemek için yeni farmakolojik yaklaşımlar ve antioksidan takviyesi kullanımı dahil olmak üzere birçok yeni tedavinin varlığına rağmen, yaşlı insanlarda önemli bir kör edici durum olmaya devam etmektedir.
Klinik çalışmalardan elde edilen veriler, YBMD gelişme riskinin obez erkeklerde en yüksek ve normal VKİ’si olan erkeklerde en düşük olduğunu göstermiştir.
		 
	 
	
		
			OBEZİTE VE DİYABETİK RETİNOPATİ
Çeşitli çalışmalardan elde edilen veriler, diyabetik retinopati için risk faktörleri olarak yüksek kolesterolü ve hipertansiyonu tanımlamıştır. Her iki durum da obezitenin ortak risk faktörleridir.
Aslında bu durumları kapsayan metabolik sendromun* da retinopati ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Bununla birlikte, obezitenin retinopati gelişiminde daha doğrudan bir rolü olabileceğine dair kanıtlar da vardır.
*Metabolik sendrom, diyabet, yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve obezitenin bir kombinasyonu için kullanılan tıbbi terimdir.
Tek başına diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve obezite kan damarlarınıza zarar verebilir, ancak dördünün bir arada olması özellikle tehlikelidir.
Metabolik sendrom koroner kalp hastalığı, felç ile  kan damarlarını etkileyen diğer hastalıklara yakalanma riskini artırır.
Aşırı kilolu diyabetik bireylerde kardiyovasküler hastalık ve diyabetik retinopati riskini azaltmak için kilo vermek önemlidir.
Aşırı kilolu olma durumu yani obezite birçok göz sağlığı şikayetiyle ilişkilidir:1
- Kilonuzu azaltmaya yönelik egzersizi günlük rutin haline getirmeniz,
- Dengeli ve sağlıklı beslenmeniz,
- Sigara kullanmamanız veya kullanmayı bırakmanız gibi yaşam tarzı değişiklikleri göz sağlığınıza olumlu katkı sağlayabilir.
 
	 
	
		
			Sağlık şikayetleriniz için doktorunuza başvurmayı ihmal etmemelisiniz. Doktorunuzun verdiği tedaviye uyum göstermeniz göz sağlığınıza da olumlu katkı sağlayabilir.